selam

2 Aralık 2008 Salı

İlginç Rüyalar

Bir kaç gündür ağır ateşli yorgan döşek yatıyorum. Bademciklerimde şişti kendi tükürüğümü yutmak dert oldu. Uyku uyumakda bi o kadar zor. Sürekli yatak içersinde olup uyuyamamak, yatağın insana batması, vs vs..Bu tempoya dayanamayan vucut kısa aralılı dalmaya,uyumaya, kendinden geçmeye (ehü ehü tam emin değilim haribden uyudummu bayıldım mı ) maruz kalıyor.
Pek cok rüya gördüm. öyle yada böyle hatırlıyorsunuz kısa bir dönem için.. O dönem bir miktar uzar ize; rüyadan eser kalmıyor. Taa ki tekrar görene kadar. İlginç olan unuttum sandığın bir rüyanın tekrar karşınıza başka bir şekilde çıkması. Bu devamı olan filmler gibi...

"Kız kardeşim ile bir konserdeyiz açık hava konserlerinden birisi ancak kale gibi bir yerde veriliyor kalenin surları vs de kullanılıyor. biz kuleleren birisne çıkmak için merdivenleri tırmanıyoruz ara bölmelerden birisinde duruyoruz konser alanına hakim ve oldukca yükse halimizden memnunuz. Birisi elimi tutuyor. Tutan kişiye bakıyorum. Kırmızı beyzbol sapkası giymiş, kıvırcık saçlı 18 20 arası bir genç. Elimi tutuyor ama bana bakmıyor. Belimize kadar yükseltisi olan korkuluk görevi gören taş bloğa tek bir hamlede sıçrıyor ve aşağı atlar iken ikinci adımında bir anlık bana bakıp gülümsüyor. Atlarken huzur ve sevinç yüzünden anlaşılıyor. Müziğin ritmi ve hareklerin yavaşlaması ayrı bir güzellik katıyor. Eli hale elimde, 'tutmalıyım..' dediğim sırada o çoktan elimi bırakmış oluyor. Düşüşünü göremiyorum ellerimin boş kalması, refleklerimin yavaşlığı, hüzün ve derin bir pişmanlık ile nefes alarak uyanıyorum"


"Çok sevdiğim arkadaşlar ile bir bahçesi alan bir evde beraber kalıyoruz. Eğlence şamata vs..Dışarda auroralar benzer ışık oyunları dikkatimi çekiyor. Bahçeye çıkıoyrum. Dışarda eğlenen gençler ve bu ışık gösterisini izleyenler var. O kadar büyük ki yakından izlemek anlamsız sadece ışıkların kırılımı ve değişimi hoş.. Grubun içersinden birisi daha ilerden izlersen tam olarak ne olduğun anlarsın diyor.
o anda konser alanında kuledeyim yanımda kız kardeşim (burayı daha önce hatırlıyorum gelene kadar hatırlamıyordum ama dün gece görmüştüm bu rüyayı)ilginç film gösterimi gibi gelmiyordu. Fazla düşünmüyorum üzerinde zatii vakitde yok sadece wow dediğimi biliyorum. o anda tekrar elimden tutuyor aynı cocuk, aynı şapka, aynı atlayış ve aynı hüzün.. tekrar derin bir nefes ile uyanıyorum..

"Mutlak yazmam lazım unutucam hepsini diye düşündüğüm anda bir gölge beni yatağa zımbalıyor.. Gölgenin kafası hemen yan tarafımda ,boynumun hemen altında ve bir vampir edası ile ısırmış kanımı emiyor. Beni hareketsiz kılan şey onun ısırması. Boynumu çevirmem lazım yüzleştiğim an yok olcağını biliyorum. Cok vakit kaybettim ancak Herşey aklımdan yok olmadan kurtuldum gölgeden."

Sonuçta bu yazı çıktı :P

10 Eylül 2008 Çarşamba

ihmal

Hayatımdaki bir çok şeyi ihaml ediyorum. Buna bu blogda dahil oluyor. Yazacak birşey bulamıyorum bulduğum zamanlar ise yazmıyorum. Hep bir sonrası var, bir sonraki gün, bir sonraki hafta derken geriye bakıyorsun aylar geçmiş.
Aynı şey arkadaşlarım içinde geçerli; uzun bir zamandır aramadığım, sormadığım arkadaşlarımı düşünüyorum ve kendi kendime "yarın hepinizi arıyacam diyorum" "en azından telefon tuşlarını çevirmek bu kadar zor olmamalı". Ancak bu kararı verdikden sonraki bir kaç ay içersinde tek bir tuşa bile dokunmamışım. Bir yerden başlamak lazım. Sabahın ilk saatleri, güneş daha doğmadı bile ve ben gene kendi kendime tutmayacağım bir sözü vermekteyim. Bu sefer yazılı olarak tescillendirdim. Kücük bir fark olmuştur. Belki yarın gerçekten hepiniz ararım ve farklı bir güne başlarım...

30 Mayıs 2008 Cuma

Fullmetal Alchemist

Hiromu Arakawa tarafından yaratılan mangadır.
Hem manganın hem de animenin Japonya ve Kuzey Amerika’da çok büyük bir hayran kitlesi oluşmuştur. Eylül 2005’te, TV Asaşi’nin internet anketinde tüm zamanların en iyi animesi seçilmiştir. 2006’da yapılan ankette de tekrar 1 numara seçilmiştir. 2005’te Anime Insider tarafından "Yılın Animesi" seçilmiştir
51 bölüm ve bir devam filmi ile tamamlanmıştır.

27 Mayıs 2008 Salı

Offf puuff

Yazdıklarımı beğenmedim sildim ... Ne sıkıcı hava...

23 Mayıs 2008 Cuma

Uç uçabilirsen...


25 Mayıs Pazar günü saat 12:00' da Caddebostan Sahilde I.Red Bull Flugtag yapılacakmış, beleş bi organizasyon pazar günü işiniz yok ise bakın eğlenin derim...








Bağdat caddesinden ulaşım imkansız trafik durma noktasında...inmek zorundayız. Yaya olarak devam etmek daha mantıklı. Suadiye otelinin ordan, caddebostan migrosa kadar yürüdük. Cıvıl cıvıl karnaval misali, güneşli bir yaz günü, yediden yetmişe her kez dışarda. Çok güzel hazırlanmış ve reklamı yapılmış ara biryerde sunucu 85 bin kişi varmış dedi. ( o da valiliğin yalancısıymış.) Ben inandım adım atacak yer yoktu. Tüm çevre kafeler doluydu. iki dev ekran kurulmuştu.

Kitledeki çeşitliği dikkat edin :P

En fazla mesafeyi kat eden modellerden bir tanesi yukarıdaki modeldi.


Harika bir atlayış rampası hazırlanmış....

Ayakta olmayı ve güneşi pek önemsemiyorsanız, organizasyonu izlemek ve dinlemek için extra bir çabaya gerek duyulmuyordu. Ses ve görüntü sistemi harikaydı. 2.sini şimdiden heycan ile bekliyorum.

21 Mayıs 2008 Çarşamba

2008 Eurovision Şarkı Yarışması



ilk 10 finalist ülke belli oldu. Çoğu dandik şarkıdan oluşan listede göze batan Finlandiya ve Ermenistan.

Yunanistan Kalomira - Secret Combination
Romanya Nico & Vlad - Pe-o Margine De Lume
Bosna Hersek Laka - Pokušaj
Finlandiya Teräsbetoni - Missä Miehet Ratsastaa
Rusya Dima Bilan - Believe
İsrail Boaz - The Fire In Your Eyes
Azerbaycan Elnur & Samir - Day After Day
Ermenistan Sirusho - Qele Qele
Polonya Isis Gee - For Life
Norveç Maria - Hold On Be Strong

Bir de Eurovision'da daha eşit ülkeler var. Bu ülkeler parayı verir, kurucu olur ve daim üye olarak katılırlar. Bu ülkelerin şarkılarıda berbat dinlemeye gerek yok açıkcası...
İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya
Ve son birinci Sırbistan

Perşembe gecesi bizimde dahil olduğumuz bir grup daha elemeye tabii kalarak, son 10 ülke belirlenecek. Bu kadar dandik şarkı içersinde birinci olmamız içtenbile değil...
2. yarı final sonucu finale kalan ülkeler de belli oldu. Malta'nın (Morena - Vodka) hakkı yendi. Ukrayna ve Türkiye hak etti . Diğerleri olsada olur, olmasada da...
2. Hırvatistan
3. Arnavutluk
4. İzlanda
5. Gürcistan
6. Danimarka
7. İsveç
8. Letonya
10. Portekiz

Cumartesi akşamı final var. Bursada da zakkum konseri... Neyse artık Ankara konserine gideriz...
Bahis şirketleri Rusya'yı birinci eylemişler.. Pıs diyorum...
Pıs mıs dedik ama adamlar bildi valla. Rusya birinci oldu. Zerre kadar sevmedim şarkıyı. Ukrayna hakklı ile 2. oldu. Yunanistan 3. Bizde 7. olduk...Tüm sonuçlar ve gerksiz birçok ayrıntı için tıkla

Cover

Zor iştir, bir çeşit ahkam kesmektir, ince bir iştir. Sanatçı hem yeni bir yorum katmak, hem de orjinal şarkıdaki karekteristik özellikleri korumak durumundadır. Orjinal hali ile cover arasındaki fark cover yapanın kabiliyeti kadardır. Mutlaka kendisine özgü, orjinalinden farklı birşeyler katmak zorundadır. Katmaz ise karaokeden öteye gidemez.

Gece yolcularının “değer mi hiç” adlı şarkısını dinliyorum. Şarkıda gitar ve davul ile belli bi fark yakalanmış ancak söyleyiş tarzı ve molodi aynı sıkıcılıkta gidiyor. Ramiz gelene kadar şarkı sıradan; fark Ramiz ile başlıyor ve ritmin değiştiğini hissediyorsunuz. Sözlerde farklılaşıyor ve nihayetinde waw güzel olmuş diyeceğiniz fark geliyor. Burdaki alkış kime gidecek bilemiyorum Ramize mi? Gece yolcularına mı? Sonuçta çıkan şarkı harika bi cover...

Gece Yolcuları - Değer mi hiç?

Bazı coverlar o kadar güzeldir ki orjinalinden mi, yoksa cover yapandan mı dinleyeceğinizi şaşırsınız. Aklıma gelen bir kaç tanesi....

sex pistols- Anarchy in uk
Megadeth - Anarchy In The U.K Cover

Eurythmics-Sweet Dreams
Marilyn Manson -Sweet Dreams

Anti Nowhere League - So What
Metallica - So What

Chris Isaack - Wicked Game
Him-Wicked Game

Bob Dylan-Knocking On Heaven's Door
Guns N Roses - Knocking On Heaven's Door

Birde nice gurplar tarafından coverı yapılmış ancak orjinaline yaklaşılamayan şarkılar vardır.

Rolling stones - Paint It Black
The Doors - Light My Fire
The Cure-Boys Dont Cry